31 Ekim 2012 Çarşamba

Rum Köyü-Doğanbey


Bayramda fırsat bu fırsat Ege'ye kaçıverdik. Asıl amaç Aydınlı olan eşimin ailesini ve akrabalarını ziyaretti. Didim de yazlıkta kalırken, Söke'ye bağlı bir Rum köyü olan Doğanbey'i görelim dedik. Tahminimden çok daha muhteşem çıktı. Terk edilmiş köydeki taş evlerin bazıları restore edilmiş ve harika olmuşlar. Aklımız kaldı doğrusu!



22 Ekim 2012 Pazartesi

Mutfağa Duvar Kağıdı


Sonunda, bugün mutfağımın bir kısmını da kağıt kaplattım ve boya derdinden kurtuldum. Eşimle nihayet bu modern görünümlü kağıtta karar kıldık. Çok baskın olmayan ama hareket katan bir desen arıyordum, iyi oldu bence...


Arta kalan kağıtlarla da ustaya kilerin duvarını kaplattım, her ne kadar itiraz etselerde! Rulo başına zaten ücret ödüyoruz, ama onlar binbir bahane ile ("kağıt yetmez, öyle olmaz vs...) iş yapmaktan kaçınıyorlar. Valla ben başlarında durup, her parçayı değerlendirtiyorum (bana gelen usta yandı!!) Bu zamanda öyle olmak lazım. Onlara bırakırsanız, ne düşerse bahtına!

Bu saati de daha önce Mudo'dan almıştım. Yanındaki asılı objemi daha önce paylaşmıştım zaten, geçen yılbaşı yapmıştım. 

15 Ekim 2012 Pazartesi

Paris temalı Yenilenen Objeler

Evet... işte elimden çıkan son parçalar. Beğendiniz mi? Önceki hallerini bir önceki yayında göstermiştim zaten. Tepsi ve abajurun son halleri desem de, gene ufak tefek rötüşlar olacak tabii. Mesela abajura şapka yaptırmam gerekiyor en kısa zamanda.
 
Desen tanıdık geldi mi? Evet "Madam Coco"'nun broşürünü fotokopi çektirerek kullandım. Paris temalı her şeye bayılıyorum...



11 Ekim 2012 Perşembe

Yenilenecek Eski Objeler

Bu eski objeleri sevgili arkadaşım Zeynep, İstanbul'a taşınırken değerlendireyim diye bana bıraktı. Kendisi daha önce bu tepsi ve abajuru boyamış ama hakkını vererek kullanmış olmalı ki hayli yıpranmışlar. Bakalım bir sonraki yayında karşınıza nasıl çıkacaklar?

 

8 Ekim 2012 Pazartesi

DUATEPE-Polatlı

Uzunca bir aradan sonra gene merhaba! Karadenizden sonra günübirlik kaçamak yaparak, geçen Pazar hemen yanıbaşımızdaki Polatlı'ya gittik. Ne zamandır görmek istediğim, Sakarya Savaşının geçtiği yerlerden Duatepe'yi ziyaret ettik. Ovaya hakim tepeye çıktığımızda gözümde o kara günler canlandı ve duygulu anlar yaşadım. Atamın yanında , benim kendi küçük Ata'm ile hemen fotoğraflandık...

Araba ile çıktığımız tepeden yürüyerek inmek ayrı bir zevkti. Heykellerle, duygulandıran şiirlerle oldukça etkileyici bir yer olmuş. Gerçekleştirenlerin eline sağlık!

Bir sonraki durak, Ankara'ya dönerken Temelli'yi geçtikten sonra sağdaki sapakta kalan ALAGÖZ Karargahı idi. Bu konağı Atatürk, savaş zamanı karargah olarak kullanmış. Ne yazık ki köydeki müze açık değil. Ancak muhtarı bularak açtırabileceğimizi öğrenmiştim ama kendisini nasıl bulabileceğimizi bilemediğimizden göremeden ayrılmak zorunda kaldık:( 


Son durağımız da biraz ileride Ankara'ya devam ederken yolun sonunda kalan MALIKÖY oldu. Burası da şimdi müze olan ve savaş zamanı kullanılan Tren İstasyonu.

Buraya da gerçekten çok emek harcanmış ama hiç haberimiz yoktu, burnumuzun dibindeki güzelim yerden! Bahçesi çeşitli heykellerle bezenen tren istasyonunun binalarının içi müze olarak düzenlenmiş.

İlk teyyare pisti de buradaymış ve bu teyyareler ile kahraman pilotlarımız zaferler kazanmış!


Her Türk çocuğunun görmesi gereken yerler diye düşünüyorum. Ben sınıf öğretmeni olsam ilk ders öğrencilerimi buralara getirir, yakın tarihimizi bizzat göstererek öğretirdim...
Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...