29 Eylül 2017 Cuma

Çelik Konstrüksiyon Ev Yapım Aşaması 3



Bu fotoğraflar yapıma başladıktan sonra ilk hafta ortaya çıkan görüntüler. Çelik iskeletin ortaya çıkması çabuk oldu. Ama sonrası maalesef fazlaca zaman aldı.







27 Eylül 2017 Çarşamba

Çelik Konstrüksiyon Ev Yapım Aşaması 2




houzz.com sitesinden alıntı olan bütün bu ihtişamlı, gösterişli girişler, sütunlar, taşlar vs. hayal edilebilir tabii. Gönül ister ki bu tarz bir girişimiz olsun, ama gerçeklere gelirsek böylesi bir giriş ne bizim evimizin makul ebatlarına, ne de bütçemize uyar.


Dolayısıyla ben gene boyumu geçmeyen sularda seyretmeye devam ediyorum ve bu yukarıdaki fotoğrafta karar kılıyorum. Üç aşağı, beş yukarı bu tarz bir giriş bizim evimiz için uygun: ne abartılı ne de cep yakacak türden. Hatta kapımın siparişini de dün verdim bu fotoğraftakine çok yakın (üstü olmayacak).  


26 Eylül 2017 Salı

Çelik Konstrüksiyon Ev Yapım Aşaması I



Şubat ayındaki yazımda da belirttiğim gibi hayalimdeki evi yaptırmak için son olarak bu fotoğraftaki ev modeli bana en sıcak geleniydi, yandaki garaj kısmını eklemeden. Arkadan görünüşü de üç aşağı, beş yukarı alttaki fotoğrafa benzetmeye çalıştık, sağ kısım olmadan.



Ev yapım aşamasında bayağı araştırma yapmama rağmen, tam olarak bana yol gösterecek yazılara rastlayamadım çelik konstrüksiyon hakkında. Dolayısıyla ben başımdan geçenleri anlatayım da, belki yol gösterici olur diye düşündüm. Hikayemiz biraz uzun olacak, çünkü yılbaşından önce Kasım 2016,  yola çıkmış olsak da an itibariyle evin dışı hala tamamlanamadı!

Daha ucuz, çabuk, temiz ve pratik olsun diye betonarme ev istemedik. Türkiye'de pek yaygın olmadığı için maalesef bu konuda hem seçenek kısıtlı, hem de yeterince deneyimli firma bulamıyorsunuz. Daha çok prefabrik ev yapanlardan devşirilmiş firmalar karşınıza çıkıyor ve iş şansınıza kalıyor.

Neyse, biz genç bir ekipten oluşan bir firma ile anlaştık. Bu tarz bir villa deneyimlerinin olmadığını bildiğim halde, hevesli ve istekli gördüğüm için (benimde yeni mezun bir oğlum olduğundan) gençlere şans tanımak istedim. Ben ne istediğimi anlattım ve fotoğraflardan yola çıkarak, olabildiğince yakın bir projede karar kıldık. Bu tarz evlerin metrekareleri aşağı yukarı 800 TL civarında. Biz sadece kaba inşaat olarak anlaştık, içini kendim zevkime göre yapmak ve daha kaliteli malzeme kullanmak istediğimden . 

Sonraki aşama bir mimar ile anlaşmak idi mecburen. Çünkü mimarın projeyi çizmesi ve Belediye'ye onaylatıp, ruhsatı çıkartması gerekiyor. Firmadan sonra en önemli kişi bu Mimar oluyor. Doğru ve işinin ehli birini bulmazsanız (bizim gibi!) hem iş uzar, hem de projede sıkıntılar çıkar. Her nedense Aralık ayında başvurduğumuz ruhsatımız, ancak Mayıs ayında çıkabildi! Biz o zamana kadar inşaat biter hesapları yapıyorduk halbuki!!... Sonuç olarak epey bir miktar Belediye'ye ruhsat parası ödedik tabii. Ayrıca ben su aboneliği için birkaç kez sağa sola gitmek zorunda kaldım, çünkü her şey ayrı bir yerde ( İlçe Belediye, Büyük şehir Belediyesi, hafriyat ödeme vs.) 

Daha sonraki aşama ise evin su basmanı için beton attırmak. Bu anlaştığınız evin içine dahil değil, siz kendiniz attırıyorsunuz. Bir inşaat mühendisi ile anlaştık evin su basmanı, bahçeye basketbol sahası ve bahçenin dış duvarlarını yapması için. Derken Ankara'da yaz yağmurları başladı, dolayısıyla bizim beton her gün ertelendi. Nihayet Haziranda atılabildi. Bu sefer evi yapacak olan başka yerde iş aldığından bizi bekletti ve sonuç olarak bizim evin yapımına 20 Haziran gibi, hemen Bayram öncesi başlandı...





13 Eylül 2017 Çarşamba

Yaz Balkonu


Ankara'da yaz sıcaklarında balkonumda ki kaktüs ve sukulent cinsi bitkiler şevke geldiler.


Saksıların dibine bulduğumuz ne kadar bitki, yaprak parçaları varsa belki tutar diye sokmuştuk. Neyse ki hepsi de tuttu ve yerlerini beğendi. Kılıç çiçeği, aloe vera, echeveria vs. gibi sıcak seven bitkiler için çok güzel oldu.


Bu resimde görülen ""aşkın göz yaşları" diye adlandırılan echeveria yaprağını  atmak üzere boş bir saksının üzerine koymuştum. Birkaç gün sonra çok şaşırdım. O atık yapraktan yeni yavrular türemiş!  Şimdi kopan hiç bir yaprağı atmıyorum ve hemen saksının dibine sokuyorum. (Bir yaşıma daha girdim, öğrenmenin sonu yok!)

Boş duran saksıdan da kendiliğinden semiz otu çıktı. Biriktirip pişiriyorum.

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...